Fırsatı Değerlendirmek – makale

Fırsatı Değerlendirmek

 

Müslümanın bu dünyadaki ulvi gayesi ve ulaşmak istediği hedef noktası şüphesiz öldükten sonra tekrar dirileceğimiz hayata nizam ve intizam vermektir. İnsana verilen fırsat tam da burada anlam kazanmaktadır. Ona verilmiş olan bir zaman vardır ve ondan bu zamanı en uygun şekilde değerlendirmesi istenmiştir.

 

Allah-u Zül Celâl bizlere bir ömür vermiştir ve bu ömrün sonunda, yaptıklarımızdan bizleri hesaba çekecektir. İnsana sunulan bu fırsat gereği gibi değerlendirildiğinde, şehadet mertebesine dahi ulaşılabilecektir. Bu fırsat geri çevrildiğinde ise, rezil ve zelil durumlara da düşülebilecektir. Dolayısıyla, insanın akıllı davranıp kendisi için en kârlı tercihte bulunması gerekecektir. Nasıl ki bir fiyat indirimi söz konusu olduğunda, insanlar oraya akın eder ve bu fırsatı değerlendirmek isterlerse, aynı şekilde akıllı müslümanın da ahiretini düşünüp ona göre bu dünyasına şekil vermesi gerekir. Bu uğurda yapılması gerekenlerin başında her iş için Allahu Azimüşşan’ın rızasının ve hoşnutluğunun aranması ve bu doğrultuda hareket edilmesi gerekir. Yani niyetlerimizin selîm olması gerekir. Nitekim Allah-u Zül Celal, Kur’an-ı Mecîd’inde o günde ne malın ne de oğulların fayda sağlayamayacağının altını çizip, sadece, Allah’a arınmış, temiz bir kalp ile gelenlerin durumlarının başka ve müstesna olduğunu bizlere bildirmiştir.

 

Fırsatı değerlendirme uğrundaki bir diğer husus ise, karşılaştığımız her olayı yeni bir fırsat bilip sabırlı ve olgun davranmak olacaktır. Bilindiği gibi insan bu dünyada misafirdir ve burada bulunduğu süre boyunca her an ve her zaman imtihandadır. Öyleyse karşılaşacağı olaylar tesadüf değil, içerisinde olduğu imtihanın birer parçası durumundadır. İnsan ise imtihanda olduğunu bilip, hayırda da şerde de olgun bir davranış sergiler ise, başarılı olarak bulunduğu vaziyetten çıkacaktır. Aksi takdirde fırsatı değerlendirememiş olacaktır.

 

Bu dünyada karşılaşılan her olay insana sunulan yeni bir fırsattır. Her gün yeni fırsatlarla karşılaşıyoruz, bizden istenen ise insanlara karşı bu imtihan süresi içerisinde kırıcı olmamak, nazik ve hoşgörü ile davranmaktır.

Böyle yapıldığı takdirde, o hep özlediğimiz ve ulaşmak istediğimiz mutlu sona erişmeye muvaffak olabileceğiz.

 

Selim BAL