Orucun İnsan Psikolojisine Etkileri

Orucun İnsan Psikolojisine Etkileri

Oruç ibadeti hem fiziksel hem de psikolojik faydaları kabul edilen bir ibadettir. Yapılan araştırmalar orucun tıbbi faydalarını açık bir şekilde ortaya koymaktadır. Ancak bu ibadetin asıl hedefi insanın psikolojik boyutuna yöneliktir. Oruç, bireyin olumsuz özelliklerini terk etmesinde, olumlu özellikleri kazanmasında ve geliştirmesinde güçlü bir etkiye sahiptir.

Oruç, salt bir perhiz olmayıp davranış kontrolünü gerektirir.

Oruç ibadetinin bireyin dinî/manevi gelişimine etkisini artıran faktörlerden biri de zamandır. Hem ramazan ayının oruca mahsus oluşu hem de orucun gün boyu sürmesi, bireyin uzunca bir süre bedenen ve zihnen Allah’ın huzurunda olma bilinciyle teyakkuz hâlinde olmasını sağlamaktadır. Bu dikkat bir yandan Allah’la ilişki içinde olma bilincini şuurda aktif hâle getirirken diğer yandan bireyin kendisine dönerek öz-değerlendirme yapmasına imkân vermektedir.

Böylece oruç ve ramazanın yarattığı manevi atmosfer, hem bireyin olumsuz davranışlarıyla ilgili farkındalık düzeyini artırarak onları terk etme iradesini oluşturmakta hem de ruhun incelmesi erdemli davranışları artırmaktadır.

Mevlana bir şiirinde şu sözlerle orucun dinî/manevi gelişimdeki kritik önemini vurgulamaktadır:

Oruç can gözünün açılması için bedenleri kör eder.”

 

Oruç ve Sabır

Oruç ibadeti ile ilişkisi en güçlü olan erdem sabırdır. Oruç sabrı güçlendiren bir dinî pratiktir. Dürtülerinin baskısına rağmen oruçlu bireyin hayatın rutinlerini belli bir süreye kadar erteleyebilmesi sabırla ilişkilidir.

Sabır, güçlü ve gelişmiş kişiliğin özelliklerinden biridir. Oruç sabrı geliştirmek suretiyle kişiliği güçlendirirken aynı zamanda hayatın zorluklarına karşı bireyin psikolojik dayanıklılığını artırmaktadır.

Diğer taraftan araştırmalar, sabır ile psikolojik iyi oluş arasında pozitif yönlü anlamlı ilişkiler olduğunu göstermektedir.

Dolayısıyla orucun sabrı geliştirmek suretiyle bireyin psikolojik iyi oluş düzeyini artırdığı söylenebilir.

 

Oruç ve Öz Denetim

Oruç ibadetinin birey üzerindeki belirgin psikolojik etkilerinden biri de öz denetim becerisine yöneliktir. Öz denetim insanın davranışlarını anlamlı bir takım kural ve ölçütler doğrultusunda belirli bir kalıba sokan psikolojik bir kapasite olarak tanımlanmaktadır. Ancak bu kapasite sınırsız olmayıp desteklenmeye ihtiyaç duymaktadır.

İbadetlerin yerine getirilmeleri öz denetim gerektirdiği gibi düzenli bir şekilde sürdürülmeleri de öz denetimi geliştirici etki yapmaktadır.

Buna göre ramazan boyunca düzenli bir şekilde yerine getirilen orucun öz denetimin dayanıklılığını artırmada etkili bir ibadet olduğu söylenebilir. Oruç ibadetinin bireyin ahlaki gelişimine katkısı ramazanla birlikte gözlenen önemli değişimlerden biridir.

Orucun bedenin isteklerini kontrol edebilme açısından bireyi eğittiği ve kötü eğilimleri engelleme noktasında ona güç kazandıran bir ahlak eğitimi verdiği yaygın bir şekilde kabul görmektedir. Zira bilinçli bir şekilde oruç ibadetine yönelme bu eğitimin disiplinli bir şekilde yürütülmesi için elverişli bir psikolojik ortam oluşturmaktadır.

 

Orucun Psikolojik Etkilerine İlişkin Araştırmalar

Orucun insan psikolojisi üzerindeki etkilerinin incelendiği araştırmalarda olumlu etkilerin varlığı ortaya konulmuştur. Uysal’ın orucun üniversite öğrencileri üzerindeki psiko-sosyal etkisini incelediği araştırmasında öğrencilerin %83,6’sı orucun öz denetimi güçlendirdiği, %79,8’i merhameti, %67’si ise sabır ve hoşgörüyü artırdığı yönünde görüş bildirmişlerdir.

Diğer bir araştırmada katılımcıların neredeyse tamamına yakını (%94) oruçlu olmanın muhtaçlara karsı merhametli ve yardımsever olmayı artırdığını belirtmişlerdir.

Soyyer’in çalışmasında ise katılımcıların %70,4’ü oruçlu iken kendilerinde olumlu değişiklikler gözlemlediklerini ifade etmişlerdir. Orucun psikolojik iyi oluşa katkıları bazı deneysel araştırma sonuçları ile de desteklenmiştir.

Ayrıca orucun sabır, affetme, aşkınlık bilinci ve manevi tecrübeyi güçlendirdiği görülmüştür.

Diğer bir çalışmada ise oruç tuttuklarını beyan eden gönüllü katılımcılara ramazandan bir hafta önce ve ramazanın son haftasında Depresyon Anksiyete Stres ölçeği uygulanmıştır ve kişilerde depresyon, anksiyete ve stres yaygınlığının daha düşük olduğu tespit edilmiştir.

Sonuç olarak oruç ve ramazan bireyin manevi potansiyellerini en iyi şekilde kullanabilmesine, duygu ve düşüncelerinin derinleşip incelmesine, manevi yönden olgunlaşmasına elverişli bir iklim oluşturmaktadır diyebiliriz.

 

Mebrure Doğan, Doç. Dr., Afyon Kocatepe Üniversitesi. “Sabır Psikolojisi” ve “Acıdan Erdeme Yolculuk – Travma Sonrası Gelişim Psikolojisi Ve Din” kitaplarının yazarı.