Ramazan Ayında Yardımlaşma ve Dayanışma

Ramazan Ayında Yardımlaşma ve Dayanışma

Oruç Allah’a teslimiyetten ruhsal olgunlaşmaya, oradan da insanlar arası ilişkileri sağlıklı yürütmeye kadar birçok hususta destek sağlayıcıdır.

İnsan, bencillik ile yardımlaşma arasında gidip gelebilen bir varlıktır. Kişilik bakımından bazıları daha bencil bazıları daha yardımsever olabilir. Bencil bireyler ramazan ayı ve orucun etkisiyle manevi dönüşüm yaşayabilir. Yardımlaşmayı seven insanlar ramazan ayında normalden daha fazla yardımlaşma davranışı gösterebilir.

Kutsal zaman (Ramazan ayı) algısı elbette önemlidir, zira kutsal zamanda ilahi taleplere göre yaşamanın beraberinde getirdiği bilinç ve duygu halleri yardımlaşma davranışını kolaylaştırıcıdır.

Manevi anlamda gelişme yaşandıkça bir yandan içe dönme, diğer yandan dışa yönelim gerçekleşir. İç dünyamızdaki zenginlikleri keşfettikçe sosyal dünyaya nezaket, letafet ve diğerkâmlıkla yol alabiliriz. İç ve dış bütünlüğümüz gerçekleştikçe ilişkilerimiz kemal bulmaya doğru ilerler. Yapılan bir çalışmada orucun sosyal etkisinin bireysel etkisinden daha fazla hissedildiği tespit edilmiştir.

Müslüman bilinçte, ramazan ayının af ve mağfiret ayı olarak yer alması da yardımlaşma ve dayanışma davranışlarını artırıcıdır. İnanan insanların bu zaman dilimini arınma ve kurtuluş için bir fırsat hatta bir vesile görmesini de bu anlamda hassaten vurgulamak gerekir.

Söz buraya gelmişken şu soru ile ilerleyelim: Ramazan ayında ne tür yardımlaşma ve dayanışma davranışları yapılmaktadır? Gözlemlerimiz göstermektedir ki toplumumuzda zekâtların dağıtılması genellikle ramazan ayında gerçekleşmektedir. Fitre zaten ramazan ayının vazgeçilmez maddi destek uygulamalarındandır.

Ancak maddi yardımlar sadece zekât ve fitre ile sınırlı değildir. Maddi durumu iyi olanlar tarafından hazırlanan ramazan paketi ve kolilerinin ihtiyaç sahiplerine ulaştırılması sıklıkla müşahede edilmektedir.

Yapılan yardımların bilhassa duyguların hassaslaştığı ramazan ayında gerçekleştirilmesi bireysel ve sosyal etkisi olan bir işleve sahiptir.

Gelelim yardımlaşmanın maddi olmayan boyutuna. Bunu kısaca manevi yardımlaşma ve sosyal destek şeklinde özetleyebiliriz. Başkalarının sıkıntı ve dertlerini dinlemek, onlarla konuşmak, sorunlarına çözüm aramak yerine göre maddi yardımdan daha kıymetli olabilir.

Ramazan ayında daha belirgin hale gelen hoşgörü ve empati yeteneğimiz kişiler arası bariyerlerin ortadan kalmasına hizmet edebilir.

 

Sonuç olarak yardımlaşma bize ne kazandırır, sorusuna şöyle cevap verebiliriz:

– Bireyin hem iç dünyasıyla hem de sosyal çevresiyle uyumlu ve ahenkli olmasını sağlayan yardımlaşma ve şükran etkileşimi, öz saygı ve öz güveninin yükselmesine neden olur.

– Toplumsal hayatta yalnız olmadığımızı, her insanın bir başkasına bağlı olduğunu gösteren yardımlaşma davranışı insanlığı ve erdemli olmayı hatırlatır.

– Toplumsal anlamda gelişme ve ilerleme, yardımlaşma ve dayanışma ile gerçekleşir.

Kutsalın yanında ve yakınında olma arzusuyla ilahi iradeye teslimiyet yeniden insanlığımızı hatırlatıyor bize. Kutsal zaman içinde yaşamaya, ilahi varlıkla ruhsal temas kurmaya, ibadetlerle içsel dünyamızı kontrol etmeye çalışmak doğal olarak dış dünyaya ve sosyal ilişkilere yansıyacaktır. Ramazan ayında yardımlaşma ve dayanışma davranışının artmasını bu bağlamda değerlendirmek mümkündür.

 

Asım Yapıcı, Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi. “Ruh Sağlığı ve Din”, “Din Kimlik ve Önyargı”, Toplumsal Cinsiyet Din ve Kadın” isimli kitapların yazarıdır.